adtech

29 Mart 2010 Pazartesi

HAYALBEMOL' un dediği.....


Yazımın sebebi Hayalbemol'un işte bu yazısı
İşte bu yüzden güzel ya filmler ve kitaplar,
sadece 1-2 gün yaşıyosunuz filmdeki olayı, ya da kitaptakini 3-5 gün.
yok benim için dizi -mizi,
bay geliyor bana FERHUNDE'NİN nin acıklı acıklı bakıp 3 derin nefes sonrası "şevkeeeet, ( 3 derin nefes daha) yakacağım sizi" demesinden.
şu internet mereti bile güzel, hiç değil yazıyosun birine; sesinle değil, lafınla sohbet ediyosun.
Ha bir de; bu sebepten odasında oynamalı imiş çocular ve yalnız olmayı; birileri onları eğlendiemek zorunda kalmadan eğlenmeyi öğrenmeli imiş..
benim kızım gitmek zorunda odasına ,alabildiğine dağıtmalı oraları ve sonra sorumluluk bilinci ile toplamalı, döktüğü meyve suyu yüzünden azar işitmeli..
ki böylece yaşamalı hayatı ve duyguyu, bön bön bakıp tv ye izlememeli sadece..
annesinin evi kirlenmesin diye tv karşısında boş bakışlı bi çocuk olmamalı..
sonra ölüme ne kadar çabuk alıştırdı bizi diziler, "ah ölmüş yazııııık" diyip bi taraftan da iştahla çay içip kuruyemiş götürüyoruz TV de,
sonra "Silah ne güzel bişey DE Mİ??"
çocuklar nasılda seviyo dizilerde silahı ( film gibi diil işte diziler, filmi 2 saat izle çocuk odasında oynasın, sen izle kapat; ama dizi öyle mi her hafta 3.5 saat silah var orda, birinde göremese diğerinde görüyo)
Ay ne diyodum -tamam- Silah ne güzel bişey DE Mİ?? sen her hafta izlet çocuğa sonra niye okul bastı??????
Ay sonuç itibari ile ( velhasılı);
Ne benim hayatımı etkilesin uyduruktan dizi, ne de yavrumun....

23 Mart 2010 Salı

1 AKŞAMDA ÇANTA ÇIKARMA

1 akşamda çanta nasıl örülür,
ANLATİYİM; şöyle...
Derya BAYKAL ablamızın tarifi ile
1 kocaman derya tığ alınır ( hani şu kocaman parmak kalınlığında olan)
Ya fotosunu bulamadım ama sanırım anladınız.
19- 20 zincir çekilip,
etrafı tam bir tur sık diş ile geçilip çantanın tabanı yapılır,
üzerine direk ikili trabzan çekilerek istenen uzunlukta örülür,
üst sırada başka çantadan (eski) kesilen ya da malzemeciden alınan kulplar tığ ile örülerek sabitlenir,
son sıra yine sık diş ile geçilir çanta havalı hala getirilir,
en sonda üzerine adedi 25-50 kruş arası değişen çiçekler silikon tabancası ile tutturulur.
2 milyon çeşit renk yapılıp eşe dosta dağıtılır :)))

21 Mart 2010 Pazar

Kahrolsun 18 mart

18 mart yada 12 mart hiçi birşey ifade etmiyor bana..
ben 29 ekime de kızgınım 23 nisan'a da
hatta 10 kasıma da gıcık oluyorum...
boş bi kutlama hepsi ya da anma,hele de okullarda...
bomboş bi anma idi bizim tören basit anlamsız, geçiştirilmiş....
İstemiyorum ben anlamsız şeyleri
18 mart ta şiir okunması değil istediğim ya da tv de gördüklerime gözlerimin dolması....
Ben her hafta 5 gün 30 saat derste, "Yaşyoruz; Böyle yaşıyoruz,çünkü  bunları Ata ve Şehitlere borçluyuz"
Matemetikte" biliyorsunuz di mi, üçgen Ata'nın bulduğu bi kelime"
beden eğitiminde " atatürk iyi bi spocuydu" demeyi,
Her gün andımızı okurken "ne mutlu, TÜRKÜM diyene!" diye içten gelen bir coşku hissetmeyi,
Her Pazartesi ve cuma İSİTKLAL MARŞIMIZI okurken bayrağa bakmayı ve okurken ne demek istediğimi
Din Kültürü dersinde şehit olmanın, önder olmanın, ecdadımıza rahmet okumanın ne demek olduğunu,; önce kendime sonra çocuklarıma hatırlatmayı, anlatmayı ANLAMLI buluyorum.
ben önce yaptığım işe sahip çıkıp, geçiştirmeden; bunu vatana milllete baorç ama kendime de sahip çıkarak yapmayı anlamlı buluyorum
Anma törenini anma yaparak
kutlamaları da coşarak yapmayı anlamlı buluyorum.
Kaçımız için 29 ekim sadece tatil anlamına gelmiyor?
Neden sanki bi ara yaptığımız gibi konserle, coşarak "4 temmuz" gibi bayram olarak kutlayıp, çocuklarımız bayram gibi sevdirip; daha anlamlı kılamıyoruz ki...
İstemiyorum ben devlet töreni, TV de uyduruk bi haber, iki damla gözyaşı....
Ben hayat tarzı, bayram çoşkusu, gerçek bir anma istiyorum...
Herşey hakettiği gibi olsun istiyorum

SAPITTIM YİNE....

 Valla yine sapıttım,
Deli gibi okumak niye ki?
Geliyolar işte bazen bana...
anlaşılan geçene kadar bu fırtına..
Bu tempoda;
1 haftada 3 kitap bitecek...
Tabi dünyadan Geçilecek....

 Ne mi bu hızda okuduğum;
seri yaptım kendime 
judith McNaught'tan
3 ü 5 i bitmişti çok önceden
 2 si de bu hafta bitti
Araya bi Ayşe Kulin Nefes Nefese
bu arada 2 tane Çocuk eğitim kitabı
Haftaya bolca kitap seslendirmesi de yapcam
( söz verdim bitcek en kısa zamanda)
Aslında kitap okumak da boş ve önemsiz bu iş yanında
İyisi mi ben bitiriyim Sen Gelmeden Önce' yi
Yapayım paşa paşa seslendirmeyi
(Kalsın de mi ötekileri?)
ALLAH KİMSEYİ SAPITMASIN
KİMSEYİ .............

17 Mart 2010 Çarşamba

İNCİRLİ TATLI

"bu tatlı Herkese TATLI"
Evet bu tatlıyı anlatan ifade bu, bu sebeple adını değiştiriyorum:

BU TATLI HERKESE TATLI

Kek

6 tane İNCİR ( 2 su bardağı sıcak suya küçükçe doğranıp 10 dk ıslanacak)
4 YUMURTA
1,25 (yani 1 bardaktan biraz fazla ) su bardağı ŞEKER
1 Avuç iri kıyım CEVİZ
1,25 un (aynen yukardaki mantık)
1 paket KABARTMA TOZU

Şerbet

2 su bardağı sıcak SU (İncirleri içinden çıkardığınız su)
2 tatlı kaşığı NESCAFE
3 yemek kaşığı ŞEKER

Muhallebi

2 yemek kaşığı NİŞASTA ( tepelemeye yakın)
2 yemek kaşığı UN (tepelemeye yakın)
5 yemek kaşığı ŞEKER
1 litre SÜT
+ inerken 50 gr MARGARİN
+ soğuduktan sonra 1 paket KREM ŞANTİ


Öncelikle muhallebiyi yapıp; margarini karıştırıp, kenara alın ki soğusun...

Keki yapıp yağlanmış tepsiye dökün
Keke en son ceviz ve inciri ekleyin (sudan kaşıkla süzerek çıkarın, biraz sulu ve ılık olması keki daha da iyi kabartıyor) 
170- 180 derece fırında üzeri ŞÖYLE olana kadar pişirin.


Fırından çıkarıp çatalla 50-60 ya da 100 kez delin :)))
Sonra üzerine incirleri ıslayıp lezzetinin yarısını geçirttiğiniz suyla yapılmış -ve eksildi ise 2 su bardağına tamamlanmış- şerbeti kaşık kaşık yavaşça dökün, her tarafa emdirin.
Atın balkona soğusun..
Muhallebiniz de soğumuştur, muhallebiye kremşantiyi ekleyip bi güzel çırpın..
Şerbetli kek biraz ılıyınca çırpılmış muhllebiyi üzerine dökün, buzdolabında 1 gece bekletin...

Yanına kurabiye olarakda Çalışkan Arı Çiğdem'in MUHTEŞEM Bonibonlu Kurabiyelerinden yapıp her tür misafirinizi mutlu edin...
{ Kızımın misafirleri(bu güne kadar ağırladığım en önemli misafirdi benim için), Kocamın misafirleri ve benim misafirlerim de art arda denendi, ONAYLANDI :)))))))}

16 Mart 2010 Salı

Esirgemeden..........

 Kanaltürk'teki programı izlerken aldığım haz tarif edilemezdi...
Hayatımda ilk defa; acımadan ya da "vah vah" demeden evvel,  "AFERİN BANA" dedim kendime.....
Hayatımda ilk defa 30 yaşında bi işe yaradım..
Yarın belki de BENİM DE BAŞIMA gelecek olan ENGELLİLİK için, sevgili kardeşlerim için kitap seslendirdim, koskocaman bir yapının harcında KUM TANESİ oldum....
AFERİN BANA......
ESİRGEMEDEN
ESİRGEMEDEN 
Çocuk Esirgeme Kurumları’ndaki engelli çocuklar umutların umutları hep yeşerecek...
Türkiye’nin en büyük isimleri, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumları’ndaki engelli çocuklarımızın  umutlarını yeşertecek“ESİRGEMEDEN” projesinde bir araya geliyor.

Projede yer alan dev isimler, albümde kendilerine eşlik eden engelli partnerleriyle canlı performanslarını sergileyeceği bu anlamlı GALA gecesi Saat 00.15’te sadece Kanaltürk ekranlarında. Sakın kaçırmayın!

Sanatçılar ve Partnerleri :
Sezen Aksu ‘Söz’ adli şarkısında down sendromlu 11 kişilik koro ile,
Ajda Pekkan ‘Sen İste’ adlı şarkısında down sendromlu Ayşe Ağaoğlu ile,
Nülüfer ‘Anlat Arkadaşım’ adlı şarkıda görme engelli Sevda Bozbay ile,
Emel Sayın ‘’Sorma’ adlı şarkısında bedensel engelli Yıldız Suna Aktürk ile,
Levent Yüksel ‘İkinci Bahar’ adlı şarkısında bedensel engelli Seyran Ormankurt ile,
Mor ve Ötesi ‘Büyük Düşler’ adlı şarkısında görme engelli Nezih Atik ile,
Sibel Can ‘Lale Devri’ adlı sevilen şarkısında görme engelli Şilay Turhan ile,
Yavuz Bingöl ‘Kara Tren’ adlı şarkıda bedensel engelli dokuz kişilik koro ile,
Olgun Şimşek zihinsel engelli Murat Akıl bağlaması ile.
Yüksek Sadakat’in ‘Aşk Durdukça’ adlı şarkısında ise işitme ve konuşma engelli 15 kişilik bir topluluk işaret diliyle eşlik edecek.

Gecenin Sunuculurı:
Meltem Cumbul, Halit Ergenç, Kıvanç Tatlıtuğ, Demet Akbağ, Özgü Namal, Oktay Kaynarca, Meral Okay, Arda Turan, Emre Aşık, Cansu Dere, Sinan Tuzcu, Fırat Çelik, Hande Ataizi, Hande Subaşı , Ali Sunal, Begüm Kütük, Dolunay Soysert, Engin Altan Düzyatan, Ezo Sunal, Selçuk Yöntem, Zeynep Özder, Emre Altuğ ve daha birçok ünlü isim.
Galatasaray Spor Klübü Tekerlikli Sandalye Şube Başkanı Dilara Endican'ın öncülüğünde ESİRGEMEDEN  projesi bir çok engelli çocuğun umutlarını yeşertiyor.

15 Mart 2010 Pazartesi

Yünlü Çiçekden Küpe

Kardeşceyzimin yünden çiçeği idi bunlar,
Çamla ( kısaca Çiğdem abla anlamında ) " BİŞİY YAPSANA BANAAAA"
 diyerekten tutuşturduydu elime..
Ben de sadece küpe halkasına geçirdim...
Güzek oldu kız vallaha :)))

14 Mart 2010 Pazar

Peçeteliğin kolayı

 
bu peçetelikleri OÇEM de yapmış, satmış;  kermesimize bolca da kazanç sağlamıştık...
Şimdi ben onlara yeni süs yaptım, şekillerdeki gibi katlayıp silikonladım

ardından sipiral tele geçirilip ucu kıvrılmış boncuklara silikonla yapıştırdım.
Ha bu arada söyliyim, spiral biraz büyükse güzel de bilezik oluyor :)))

13 Mart 2010 Cumartesi

Çokca Artmış Pilavdan Salata

Bu da annemin çokca artmış pilavı,
tarafımdan itina ile Çin Salatasına çevrilmiş hali ile....
Çin Salatası BURADA, yalnız sadece salatanın yağını azaltmayı unutmayın....

4 Mart 2010 Perşembe

EJDERHA DÖVMELİ KIZ


Popüler bi kitap ama aslında kitabı okurken çoook çok zevk alıyosunuz.Ve size "bomboş bişeymiş bu yaa; Amaaaann, boşuna  vakit kaybettim" dedirtmiyor.
Filmi yapılacak kadar etkileyi bir öyküsü,zengin anlatımı,iyi tasvirleri var.
İnsanda merak uyandıracak tavizler verebilen,egzantrik karakterleri mevcut
Üstelik tasvirler uzun ya da sıkıcı değil.
Yalnız kitapta çok fazla basım hatası ile de karşılaşıyorsunuz.(Özellikle isimlerde).
Kesinlike Çok tutacak bir seri MİLLİENYUM Serisi.İkinci ve üçüncü kitabı merakla bekliyorum.
Ne yazık ki yazarımız; Stieg LARSSON kitabın çıktığını göremeden ölmüş.
Garip bi şekilde bu da sizde merak uyandırıyor. ( Sapık mıyız ne??)
Ama ah keşke adamcağız bu kadar şahane bi eserin taptığı patırtıyı görseymiş.
Not: Kitap Avrupa Sinemesı tarafından filmlenmişse de karşınızda gördüğünüz şey; tam bi FİYASKO...
İnanın kitap okurken çok daha ii bi film izliyosunuz :)))
Tüm Milenyum Serisi hayranlarının tek TESELLİSİ, Hollywood Sinemasının bu olaya el atacak olması sanırım :))
İşte siz o zaman görün, gişe hasılatı neymiş :)))

1 Mart 2010 Pazartesi

Ev yapımı TEREYAĞI ( en ŞAHANESİNDEN)

 ÇALIŞKANARI TEREYAĞI ( 1000gr )

Yaklaşık 4 yıldır kendim yapıyorum tereyağımı, hatta artırıp anneme bile veriyorum.
Tarif kolaymış da ben bulup öğrenene kadar epey eziyet çektim...
Ama değdi Valla...
Sağolsun Ece'cim öğretmişti en sonunda yöntemi,
Tabi bendeniz ÇALIŞKANARI herzamanki gibi sadece MÜKÜMMELLEŞTİRDİM :))))
 öncelikle sütü pişirip en az 24 saat buzdolabında bekletin..
Yukardaki gibi kaymak yapsın...
bir kaşık ya da kevgir kaşıkla kaymağı mümkün olduğunca sütsüz saklama kabına alın, başlatın bekleme işini..
 
Yeteri kadar kaymak birikince (3-4 haftada bir yaparım ben bu işi) Kaymağı 1 gün dışarda bekletin kıvama gelsin...
Peşinden mikser yada robotta krema kıvamında 10-20 dk çırpın, yukardakine benzesin :)))

Ardından üzerine 1 su bardağı kadar kaynar su ekleyin, yukardaki gibi eriye-köpüre çırpın..
Peşinden içine 9-10 küp buz atılmış buzlu suyu (3su bardağı kadar), buzları tam erimeden içine dökün; aşağıdaki gibi pütürlü görünüm alana ve kaşığa gelene kadar çırpın.. Oda şu aşağıdakine benzesin, eğer benzemezse tekrar buzlu su ekleyin,olacaktır.













 
Ardından kevgir kaşıkla yağı dışarı alıp suyu atın...
Bu işlemi 3 kez daha tekrarlayın ta ki; yağın suyu "ayran içilmiş bardağa su konmuş" rengini alana kadar  :)))))
Sonuçta elinize geçen yağ da ŞUDUR :
Ve sanırsam ben 20 kilo sütten 1kg tereyağı elde edip çok çok da kullanarak 1,5 ay da tüketiyorum bu yağı...
Sorarsanız süte ne oldu diye, kendisi çoğunlukla yoğurt olur ve bana yağsız oluşu sebebi ile daha da sağlıklı geliyor..

Vallaha biz ailecek yiyoz, içiyoz; güzelleşiyoz :))))
 YARASIN Dİ Mİİİİ???